Gutenberg Galaksisi Bugün Bizim için Ne İfade Ediyor

Marshall McLuhan - Gutenberg Galaksisi: Tipografik İnsanın Oluşumu

Marshall McLuhan (1911-1980), iletişim kuramı ve medya çalışmaları alanında devrim yaratan, Kanadalı akademisyendir. Bilhassa “Mecra Mesajdır” ve “Küresel Köy” kavramlarının mucidi sayılan ve fikirleri, dijital çağın günümüzdeki etkilerini anlamada rehber kabul edilen McLuhan, teknolojiyi eleştirel bir şekilde değerlendiren çalışmalarıyla medya kuramının babası olarak anılmaktadır. Teknolojilerin salt bilgi taşıyıcı mecralar olmadığını, kültürü ve bireysel algıyı derinden şekillendirdiği savıyla iletişim teknolojilerinin insan duyuları ve toplum üzerindeki etkilerini analiz eder. McLuhan’ı bir yeni medya kahini olarak üne kavuşturan Gutenberg Galaksisi: Tipografik İnsanın Oluşumu, yayımlanmasından 60 yıl sonra, belki de her zamankinden daha da önemli bir eser.
Geçtiğimiz yüzyılın nükleer silahların gelişimiyle her ne kadar soğuk savaş korkusu sirayet etmiş olsa da genel haleti ruhiye, teknolojiye yönelik iyimser bir tutumdu. Bilimin önderliğinde insanlık teknolojinin tüm sorunlar için bir çözüm üreteceğinden emindir. Nitekim McLuhan’ın kitabı da matbaanın icadıyla yazının ne kadar yaygınlaştığı, insanın bilgi ufkunun nasıl genişlediğiyle açılıyor.
McLuhan’ın ana savı, insan algısının, ilgili çağın baskın iletişim teknolojileri tarafından belirlendiği, duyularımızın oluşturduğu toplam bütünün, bu baskın iletişim mecrasına uyum sağlamak istediği yönünde. Bu anlamda matbaa bir kırılma noktası oluşturuyor. Sözlü kültürler, işitme ve dokunma duyularını öncelleyerek “büyülü” bir dünya görüşü oluşturuyor. Bu dünya görüşünde “eşzamanlılık” önemli bir unsurdur. McLuhan örnek olarak, aşağıdaki dünyevi olaylara “eşzamanlı” karşılık veren Antik çağ tanrılarını anlatan Homeros’un eserlerini gösterir.
Öte yandan edebi kültürler, dünya görüşünü görme duyumuz ve lineer algı üzerine inşa eder ve akılcı düşünceyi mümkün kılıp büyülü yaklaşımdan uzaklaşmayı sağlar. Matbaa ise bunun en önemli üretim mecrası olan kitabın kitlesel üretimini ve yayılımını mümkün kılmıştır. Okuyuculardan oluşan bir “tek dünya”nın temelleri böylelikle Gutenberg ve icat ettiği tipografi baskı tarafından atılmış olur. McLuhan, kitabın başlığına taşıdığı Gutenberg Galaksisi kavramıyla Batı kültürünü derinden dönüştüren hurufatlı (tipo) baskının etkisini disiplinler arası bir bakış açısıyla inceler.
Okumak artık bir yandan herkesin ulaşabileceği bir şey haline gelmiş ama madalyonun diğer yüzünde, yalnız ve dolayısıyla sessiz okumanın yaygınlaşmasıyla insanlık kamusal alanda ve çoksesli okumayı kaybetmiştir. Kitlesel olarak sağır ve dilsiz halkların üretilmesiyle McLuhan’ın belki de en önemli sözü olan “mecra mesaja” dönüşmüştür.
Kitabın alt başlığı olan “Tipografik İnsanın Oluşumu” kavramında yer alan tipografi ile kastedilen, yazının kendisi, daha doğrusu yazılı kültürdür. Tipografik insan sadece okuryazar olan bir birey olmaktan çıkmış, okuma edimi onun için bir gereklilik haline gelmiş, matbuat çağın merkezine yerleşmiştir. McLuhan’ın çizdiği bu çizgiyi uzattığımızdaysa gazete, televizyon gibi kitle iletişim mecralarına, 21. yüzyıldaysa sosyal medya adlı görüngüye varmaktayız. Bu bizi yine McLuhan’ın isim babalığını yaptığı diğer önemli kavram olan “küresel köy”e götürmektedir.
Hayatlarımıza her alanda dokunmuş matbaa ve matbaacılığın bu yönünü görmeye davet etmesi itibariyle Gutenberg Galaksisi: Tipografik İnsanın Oluşumu bu kıymetli sektörün mensuplarının kütüphanesinde yer almayı hak ediyor.
Getirdiği cüretkâr tezlerle “basılı söz” yaşadıkça canlılığını koruyacak olan ve özellikle son yıllarda ülkemizde de çok konuşulup tartışılan Gutenberg Galaksisi: Tipografik İnsanın Oluşumu, Gül Çağalı Güven’in çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları’nın cogito serisinden okunabilir.

Yorum Yap